tahsinhasan
  NASRETTIN HOCA FIKRALARI
 
Geç Yiğidim Hoca Akşehir’de bir akşam evine dönerken karşıdan iri yarı bir köpeğin geldiğini görür. İster ki köpek kaçsın veya kenara çekilsin ama hayvan üstüne üstüne gelmekte. Korkutmak için köpeğe hoşt der ama ne çare ki köpek cevap olarak kocaman dişlerini göstererek hırlar. Hoca bakar ki iş kötü, pabuç pahalı hemen kenara çekilir ve hafifçe eğilerek köpeğe döner: - “Geç yiğidim geç!...” Komadılar Nasreddin Hoca bir gün at pazarına gider, bir beygir almak ister. Buna bir katır getirirler, beygirdir bunu al, derler. Hoca da bu katırdır, bilirim, dediği halde ısrar ederler. Hoca çaresiz kalıp katırı alır. Üzengi vurup üzerine bineyim derken, katır bir çifte atar. Hoca da: - “Bilirim sen benim bildiğim eski katırsın, beni bana komadılar” O Bizden Daha Kirli Hoca bir gün göl kenarında karısıyla birlikte çamaşır yıkamaya gider. Tam işe başlayacakları sırada bir karga gelir ve sabunu kaptığı gibi havalanır. Karısı: - “Yetiş efendi sabunu kuş kaptı” dediyse de Hoca kılını bile kıpırdatmaz. - “Telaşlanma karıcığım baksana simsiyah olmuş zavallı, o bizden daha kirli, varsın temizlensin.” Kurdun Kuyruğu Nasreddin Hoca ve arkadaşı kurt avına gitmiş. Arkadaşı kurdun inine girmiş, Nasreddin Hoca da inin önünde bekliyormuş. O sırada kurt inine geri dönmüş. Nasreddin Hoca'da kurt içeri girerken kuyruğundan yakalamış. Kurt eşinmeye başlamış, ortalık toz duman içinde kalmış. Nasreddin Hoca'nın arkadaşının gözüne toz gitmiş. Onun bir şeyden haberi olmadığından içerden bağırmış. - “Hoca efendi bu toz duman da neyin nesi? Nereden geliyor?” Diye sorunca, Hoca demiş ki: - “Eğer kurdun kuyruğu koparsa, tozun nereden geldiğini anlarsın” Göl Kuşları Hoca, bir gün eşeğine binmiş, uzak bir yere gidiyormuş. Hava çok sıcak olduğundan eşek yorulmuş ve susamış. Bir göl görmüş ve eşeği sulamak ve dinlendirmek için göle doğru sürmüş, eşek de suyu görünce koşmaya başlamış ve nerdeyse hocayı düşürecekmiş. Göl kenarına gelince eşek göldeki kurbağalardan ürkmüş ve durmuş. Hocada düşmediği için sevinerek, eşekten iner ve cebinden çıkardığı bozukluk paraları göle atarak; - “Aferin göl kuşları. Bu parayla helva alıp yeyin,” demiş. Herkes Anlasin Diye Nasreddin Hoca esegini pazara götürüp satiliga çikartmis. Esek pek huysuzlanmis. Kuyrugunu elleyeni tepmis, disine bakani isirmis... Tellal : - Hoca, demis, bu huysuz esegi kimse almaz. Geri götür... Hoca altta kalmamis : - Zaten satmak için degil, bu esekten neler çektigimi herkes anlasin diye getirmistim pazara!.. Hatim Nasreddin Hoca ve karisi konusuyorlardi. Karisi : - Benim yüzüme bakarken besmele çekiyorsun. - Ne olmus yani? - Imam efendi, karisinin yüzüne bakarak yasin okuyormus. Hoca güldü : - Ben o kadini görsem, hatim bile indiririm!..
 
  Sitemizde bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi ziyaret etmiş  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol